إعدادات العرض
Doğrusu, bütün âdemoğlunun kalpleri, Rahman’ın iki parmağı arasında, tek bir kalp gibidir. Onu dilediği gibi çevirir
Doğrusu, bütün âdemoğlunun kalpleri, Rahman’ın iki parmağı arasında, tek bir kalp gibidir. Onu dilediği gibi çevirir
Abdullah b. Amr b. el-Âs -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu işittim: «Doğrusu, bütün âdemoğlunun kalpleri, Rahman’ın iki parmağı arasında, tek bir kalp gibidir. Onu dilediği gibi çevirir.» Sonra da Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Kalplerimizi itaatine çevir.»
الترجمة
العربية বাংলা Bosanski English Español فارسی Français Bahasa Indonesia Русский Tagalog اردو 中文 हिन्दी Kurdî Português සිංහල Kiswahili অসমীয়া Tiếng Việt ગુજરાતી Nederlands Hausa മലയാളം Română Magyar ქართული Moore ไทย Македонски తెలుగు मराठी ਪੰਜਾਬੀ دری አማርኛ Malagasy Українська ភាសាខ្មែរ ಕನ್ನಡ Svenska پښتو Wolof नेपालीالشرح
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-, âdemoğlunun kalplerinin Rahman'ın parmaklarından iki parmağının arasında tek bir kalp gibi olduğunu, dilediği gibi onu çevireceğini haber vermiştir. Dilerse onu hak üzerine sabit kılar, dilerse de haktan çevirir. Onun bütün kalpleri çevirmesi, bir kalbi çevirmesi gibidir ve O'nu hiçbir şey, diğer bir şeyden alıkoyamaz. Sonra da o -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle dua etmiştir: «Ey kalpleri bazen itaat etmeye, bazen de günah işlemeye, bazen hatırlamaya, bazen de gafil olmaya çeviren Allah'ım! Kalplerimizi itaatine çevir.»فوائد الحديث
Kader ve Allah'ın, kullarının kalplerini onlar için yazdığı kadere göre yönlendirdiği ispat edilmiştir.
Müslüman, Rabbinden devamlı olarak hak yolunda sebat ve hidayet dilemelidir.
Allah'tan korkmak ve hiçbir ortak koşmadan yalnızca O'na bağlanmak gerektiği ifade edilmiştir.
Âcurrî şöyle demiştir: "Hak ehli, Allah -Azze ve Celle-'yi, O'nun kendisini vasıflandırdığı gibi, Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in vasıflandırdığı gibi ve Sahabe -radıyallahu anhum-'un vasıflandırdığı gibi vasıflandırırlar. Bu, tabi olan ve bidat çıkarmayan âlimlerin mezhebidir." Alıntı burada bitmiştir. Sünnet ehli, Allah'ın kendisi için kabul ettiği isim ve sıfatları, tahrif etmeden, anlamını iptal etmeden, niteliğini belirlemeden ve bir benzetme yapmadan kabul ederler. Allah'ın kendisinden reddettiği şeyleri de Allah'tan reddederler. Hakkında ne bir reddetme, ne de bir ispatın gelmediği şeyler hakkında ise susarlar. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: (O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O; işitendir, görendir.)
التصنيفات
Sünnette Gelen Dualar