إعدادات العرض
İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır
İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır
İmrân b. Husayn -radıyallahu anhuma-'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da bunları takip edenlerdir.» İmrân -radıyallahu anh- şöyle demiştir: Kendi asrını zikrettikten sonra iki asır mı, üç asır mı zikretti bilemiyorum. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: «Bu sonuncuları takiben öyle insanlar gelir ki, onlar ihanet ederler; onlara itimat olunmazlar. Kendilerinden şahitlik istenmediği halde şahitlikte bulunurlar, nezirlerde (adak) bulunurlar, adaklarını yerine getirmezler. Aralarında şişmanlık zuhur eder.»
الترجمة
العربية Tiếng Việt অসমীয়া Nederlands Bahasa Indonesia Kiswahili Hausa සිංහල English ગુજરાતી Magyar ქართული Română Русский Português ไทย తెలుగు मराठी دری አማርኛ বাংলা Kurdî Malagasyالشرح
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir devirde bir araya gelen insanların en hayırlı sınıfının, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- ve ashabı, sonra sahabe dönemine yetişen fakat Allah Rasûlü dönemine yetişemeyen Müminler, sonra onlardan sonra gelen ve tâbiîni gören tebeu't-tâbiîn olduğunu, bunu zikreden sahabenin dördüncü asra kadar kendilerinden sonra gelenleri zikretmekten çekindiğini bildirmiştir. Sonra Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: Onlardan sonra ihanet edecek insanlar olacak ve insanlar onlara güvenmeyecekler. Kendilerinden şahitlik istenmeden önce şahitlik edecekler. Yemin edecekler ve yeminlerini yerine getirmeyecekler. Aralarında şişmanlık ortaya çıkana kadar yeme ve içmeye düşkün olacaklar.فوائد الحديث
Dünya tarihinin en hayırlı asrı ve nesli, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ve ashabının yaşadığı asırdır. Sahîh-i Buhârî'de, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle dediği rivayet edilmiştir: «Ben, âdemoğullarının en hayırlı asrının yaşadığı dönemde gönderildim, birbiri ardına asırlar geldi, sonunda ben de içinde bulunduğum asırda bulundum.»
İbn Hacer -rahimehullah- şöyle demiştir: Bu hadis, sahabelerin, tâbiinden daha üstün olduğunu ve tâbiinin, tebeu't-tâbiînden daha üstün olmasını gerektirir. Fakat bu üstünlük, toplulukla mı yoksa bireylerle mi ilgilidir? Bu bir tartışma konusudur ve çoğunluk ikincisine eğilimlidir.
İlk üç asırdaki yolu takip etmenin gerekliliğine işaret ederek; nübüvvet zamanına yakın yaşayanların fazilet, ilim, örnek alma ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yoluna tabi olma bakımından daha üstün olduğunu belirtmiştir.
Adak: Kişinin, şeriat koyucunun (Allah'ın) kendisine yüklemediği bir itaat eylemini (ibadeti), herhangi bir adak adama lafzıyla söyleyerek o ibadeti yapmayı kendi nefsine gerekli kılmasıdır.
İhanet, adakları yerine getirmemek ve dünyaya bağlılık kınanmıştır.
Hak sahibi bunu biliyorsa delil getirmeden şahitlik etmek yerilmiştir. Ancak bilmiyorsa, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu ifadesine dahil olur: «Size şahitlerin en hayırlısını bildireyim mi? O, kendisinden istenmeden şahitlik yapandır.» Müslim rivayet etmiştir.