إعدادات العرض
Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır
Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır
Ebû Bekir es-Sıddîk -radıyallahu anh- şöyle demiştir: Ey insanlar! Şüphesiz siz şu ayeti okuyorsunuz: {Ey iman edenler! Siz kendinize bakın! Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez.} Oysa ben Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i şöyle buyururken işittim: «Şüphesiz ki insanlar zalimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır.»
الترجمة
العربية বাংলা Bosanski English Español فارسی Français Bahasa Indonesia Русский Tagalog اردو 中文 हिन्दी ئۇيغۇرچە Hausa Kurdî Kiswahili Português සිංහල Tiếng Việt دری অসমীয়া ไทย አማርኛ Svenska Кыргызча Yorùbá ગુજરાતી नेपाली മലയാളം Oromoo Română Nederlands Soomaali پښتو తెలుగు Kinyarwanda Malagasy ಕನ್ನಡ Српскиالشرح
Ebû Bekir es-Sıddık -radıyallahu anh- insanların şu ayeti okuduğunu haber vermiştir: {Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez.} [Mâide Suresi: 105] Bundan, kişinin yalnızca kendini ıslah etmeye çalışması gerektiğini, bundan sonra sapıklık içinde olan kimselerin sapıklıklarından kendisine zarar gelmeyeceğini, iyiliği emredip kötülükten men etmelerinin zorunlu olmadığını anlıyorlardı! Bunun üzerine onlara durumun böyle olmadığını ve Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle söylerken işittiğini bildirmiştir: Eğer insanlar zalimi görürler ve onu engellemeye güçleri yettiği halde zulmüne engel olmazlarsa, Allah; kötülük yapana da, sessiz kalana da, kendi katından azabı hepsinin üzerine indirmesi uzak değildir.فوائد الحديث
Birbirine öğüt vermek, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak Müslümanların görevidir.
Allah'ın genel cezası, zalimi zulmünden dolayı kapsadığı gibi, engellemeye gücü yettiği halde engel olmayan ve sessiz kalan kişiyi de kapsar.
Halkın eğitilmesi ve Kur'an metinlerini doğru şekilde anlamaları sağlanmalıdır.
İnsanın, Allah -Azze ve Celle-'nin kitabını anlamaya özen göstermesi gerekir. Öyle ki Allah Teâlâ'nın kastettiğinden başka bir şekilde anlamasın.
İyiliği emretmeyi ve kötülükten sakındırmayı terk eden kimse, hidayete kavuşamaz.
Ayetin doğru tefsiri: Kendinizi günahtan korumaya devam edin. Eğer günahlardan kendinizi korursanız, iyiliği emretme, kötülükten sakındırma konusunda aciz kalırsanız haramları işleyerek sapan kişinin hatası, size zarar vermez.