إعدادات العرض
1- Cabir –radıyallahu anh-’tan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ’’Herhangi biriniz acele etmediği müddetçe duası kabul edilir.(Acele eden kul:) 'Rabbime dua ettim de kabul edilmedi’ der. Muttefakun aleyhtir. Müslim’in rivâyetinde ise hadisin lafzı şöyledir: "Bir kul, günah olan veya akrabalık bağlarının kopmasına yol açan bir şey istemedikçe ve acele etmediği sürece duası kabul olunur." Ey Allah’ın Rasûlü! Acele etmek ne demektir? diye sorulunca şöyle o da buyurdu: ’’Defalarca dua ettim, ama Rabbimin duamı kabul ettiğini görmedim." der. Böylece (duasının hemen kabul edilmediğini görünce) usanır ve dua etmeyi bırakır.
2- «Yeryüzünde hiç bir Müslüman yoktur ki, günah ile dua etmediği, sıla-i rahmi (akrabayı ziyareti) terk etmeyi arzu etmediği sürece, Allah onun her duasını kabul eder veya ona vereceği şey kadar bir kötülüğü kendisinden uzaklaştırır.»
3- Rabbiniz, haya ve kerem sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp (bir şey istediklerinde) onların ellerini boş çevirmekten haya eder.
4- "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, özlü duaları sever, özlü olmayan duayı yapmazdı."
5- «Sizden biriniz (dua ettiği zaman duada) Allah’ım! Dilersen beni bağışla! Allah’ım! Dilersen bana rahmet et! demesin. İstediği şeyde kesinlik göstersin! Allah'ım! Dilersen bana ver! demesin. Çünkü Allah’ı zorlayacak yoktur.»
6- Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- gecenin üçte biri geçince kalkar ve şöyle derdi: “Ey insanlar! Kalkın Allah'ı zikredin."
7- «Oruçlular yanınızda iftar etsin. Yemeğinizi iyiler yesin ve melekler sizin için dua etsin.»