إعدادات العرض
1- «Bir adam karısını ihtiyacını gidermek için yatağına çağırsa, kadın o sırada tandırda (fırında, ocakta) iş görüyor olsa bile gelsin.»
2- «Dul kadın emri alınmadan evlendirilemez. Bekar kıza izni sorulmadan evlendirilemez.» Ey Allah'ın Rasûlü! Bekar kızın izni nasıldır? diye sorulunca Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- de; «Onun izni, sükut etmesidir/susmasıdır.» diye cevap verdi.
3- Nikâhı ilan ediniz”
4- Velilerinin izni olmaksızın kendi nikahını kıyan kadının nikahı batıldır.
5- Kadın kadını evlendirmesin; kadın kendi başına kendini evlendirmesin. Şüphesiz zinakar olan kadın kendi kendini evlendirir."
6- Hanımıyla dübüründen ilişkiye giren mel'undur/lanetlenmiştir
7- Yediğin gibi onu da yedirmek, giydiğin gibi -yada kazandığından- onu da giydirmek, yüzüne vurmamak, onu kötülememek, bir de darılıp ayrı yatmaya mecbur kaldığında onu ancak ev için de yapmaktır.
8- "Kimin iki karısı olurda (bunlardan sadece) birine meylederse, kıyamet günü bir tarafı (yere) sarkık olarak gelir."
9- «Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. (onlara) iyi davranın.»
10- «Sizden biriniz karısını, köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla aynı yatakta yatacaktır.»
11- «Kıyamet gününde Allah Teâlâ’ya göre en şerli insan, karısına yaklaştıktan sonra onun sırrını ifşâ eden kimsedir.»
12- «Bu bizimle birlikte geldi, istersen girmesine izin verirsin, istemezsen geri dönüp gidebilir.»
13- "Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’i üç parmağı ile yerken gördüm. O, yemeğini bitirdiği zaman parmaklarını yalardı."
14- «Birçok kadın Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ailesine gelerek kocalarını şikâyet ediyorlardı. Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir.»
15- "Dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse, o erkeğin kıyamet gününde eşi olacak olan Huri, eziyet eden kadına şöyle seslenir: "Allah seni helak etsin, bu adama eziyet etme. O, dünyada senin yanında bir misafirdir, yakında senden ayrılıp, bize kavuşacak."
16- ‘’Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim.’’
17- "Rasulullah –sallallahu aleyhi ve sellem- Şigar (suretiyle nikâh)’ı yasaklamıştır."
18- Ey Allah'ın Rasûlü "Bir kadınla evlendim." Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- de: «Mehir olarak ne verdin?» diye tekrardan sordular. Abdurrahman b. Avf -radıyallahu anh- da: "Ben hurma çekirdeği ağırlığı kadar altını mehir vererek evlendim." dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- : «Allah sana mübarek kılsın. Bir koyun ile de olsa velime/düğün yemeği ver.» diye buyurdu.
19- Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında azil/ilişkide dışa boşalma konuşuldu. O şöyle buyurdu: «Sizden biriniz bunu neden yapıyor? Yaratılan hiçbir can yoktur ki Allah onu yaratacak olmasın.»
20- Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-, Osman b. Maz'ûn'un kadınlardan kesilip evlenmekten çekinmesini reddetti. Eğer Rasûlullah onun kadınlardan kesilip çekinmesine izin verseydi (biz daha ileri giderek) muhakkak hadımlaşırdık.
21- Sehl b. Sa'd es-Sâidî -radıyallahu anh-'den rivayet olunduğuna göre, bir kadın Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek; Ya Rasûlullah ben (benimle evlenmen için) kendi mehrimi sana bağışladım, dedi ve uzun süre ayakta dikildi. Bunun üzerine bir adam ayağa kalkıp: Ey Allah'ın Rasulü! Eğer senin ona ihtiyacın yoksa onu bana nikâhla! Dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-' de;"Senin yanında ona mehir olarak verebileceğin bir şey var mı?" diye sordu, (o kimse de);Yanımda şu kaftanımdan başka bir şeyim yok. Diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-;"Eğer sen kaftanını (mehir olarak) verirsen, kaftansız kalırsın. Binâenaleyh sen (başka) bir şey ara (bul)." buyurdu.Adam bir süre sonra geldi ve bir şey bulamıyorum, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de;"Demirden bir yüzük olsun arayıp bulmalısın) buyurdu. (Bunun üzerine adam tekrar) aradı (fakat) bir şey bulamadı. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: Ezberinde Kuran’dan bir şeyler varmı?" dedi. (Adam) bazı sûrelerin ismini zikrederek; Evet. Diye cevap verdi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'de: "-Ben de ezbere bildiğin Kur'an sebebiyle o kadını sana nikâhlıyorum." Buyurdu.
22- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zamanında Kur'ân (ayetleri kısım kısım) inmeye devam ederken biz (cinsel temas sırasında) azil yapardık. Süfyan dedi ki; eğer ondan yasak edecek bir şey olsaydı Kur’an bizi bunu yapmaktan men ederdi.
23- «Bir kadın ile halası ve (yine) bir kadın ile teyzesi bir nikah altında toplanmaz.»
24- "Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yaparsa onun, o bakirenin yanında yedi gün kalması sonra günlerini taksim etmesidir. İkinci evliliği dul bir kadınla yaparsa o dulun yanında üç gün süreyle kalması sonra da günlerini taksim etmesi sünnettendir."
25- Allah Rasûlü –sallallahu aleyhi ve sellem-, Hamza'nın kızı ile ilgili olarak; «O bana helal olmaz. Çünkü o, benim sütkardeşimin kızıdır. Nesepten dolayı haram olan, sütten dolayı da haram olur.» diye buyurmuştur.
26- Biriniz bir kadına dünürlük yaptığı zaman kendisini o kadınla evlenmeye sevkeden azalara bakmaya imkân buluyorsa; bunu yapsın.
27- «Git o kadına bak. Çünkü bakman, (evlendiğinizde) aranızda ülfet ve sevginin devam etmesi için daha uygundur.»
28- Eğer Allah Teâlâ bir kişinin kalbine bir kadınla evlenmeyi sokarsa o kadına bakmasında bir beis yoktur.
29- «Dul kadın kendisi için velisinden daha ziyade hak sahibidir. Kızdan ise nefsi hakkında izin istenir; onun izni de susmasıdır.»
30- Hülle nikâhı ile evlenen kocaya ve kendisi için hülle yapılan kocaya Allah lanet etsin
31- Yahûdîler: Erkek, kadın ile arka tarafından gelip cima' ederse doğacak çocuk şaşı olur, derlerdi. (Bu bâtıl inancı yıkmak üzere) "Kadınlarınız sizin bir ekinliğinizdir. O hâlde tarlanıza dilediğiniz taraftan geliniz" âyeti nazil oldu.
32- “Bir ara, kişinin çocuğuna süt emziren eşiyle yatmasını yasaklamayı düşündüm, sonra baktım ki Fars ve Rumlar bu işi yapıyor ve çocukları bundan hiç bir zarar görmüyorlar."
33- Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- hanımlarından biriyle evlenirken iki müdd arpa unuyla düğün yemeği verdi.
34- "Senin ehlin (kocan) üzerine bir yüklüğün yok. Eğer istersen sana yedi geceyi tamamlarım. Ama senin yanında yedi gece kalırsam, diğer kadınlarımın yanında da yedi gece kalırım.''
35- Aişe -radıyallahu anha- şöyle demiştir: Zevde bint Zem'a gibi olmak istediğim ve bana onun kadar sevgili gelen başka bir kadın görmedim. O ayırt edici özelliğe sahip bir kadındı. Yaşlandığında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile geçirdiği günü Aişe'ye vermiştir. Ya Rasûlullah! Benim seninle geçirdiğim günümü Aişe'ye verdim demiştir. "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Aişe'ye iki gün ayırırdı. Aişe'nin günü ve Sevdenin günü".
36- Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- bir sefere gitmek istediğinde kadınları arasında kur'a çekerdi. Kadınlardan hangisinin kur'ası çıkarsa, Rasûlullah beraberinde o hanımı ile yola çıkardı.
37- Üç sey vardir ki onlarin ciddisi de ciddi, sakasi da ciddidir: Nikah, talak, (boşadıktan sonra) hanımını geri alma"
38- Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- Hayber günü kadınların, muta suretiyle nikah edilmesini ve evcil eşeklerin etlerinin yenmesini yasak etmiştir.
39- "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Safiyye’yi âzat etmiş ve âzatlığını kendisine mihir yapmıştır."
40- «Ümmü Seleme'nin kızı, benim terbiyem altında üvey kızım olmasa bile, o bana helal değildir. Çünkü o, benim sütkardeşimin kızıdır. Beni ve onun babası Ebu Seleme'yi Süveybe emzirmiştir. Bir daha sakın kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi bana teklif etmeyiniz.»
41- "Hangi köle efendisinden izinsiz olarak evlenirse zinakârdır.''
42- Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- Meymune ile ihramlı iken nikâh yapıp, ihramdan çıktıktan sonra zifafa girmiştir ve (Meymune) Serif denilen mıntıkada vefat etmiştir"
43- "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Evtas yılında mut'a için üç gün ruhsat verdi. Sonra bunu yasakladı."
44- "Ey Beyaza oğulları, Ebû Hind'i (kızlarınızla) evlendiriniz. Onun (kızlarıy)la da evleniniz.
45- Feyrûz şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûlü ben Müslüman oldum, nikahım altında iki kız kardeş bulunmaktadır. Bunun üzerine Rasûlullah: İkisinden hangisini istersen seç diğerini bırak” buyurdular.
46- “Cahiliyye döneminde Gaylân b. Seleme es Sekafî’nin on karısı vardı. Kendisiyle beraber hepside Müslüman oldular. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, dördünü seçip diğerlerini bırakmasını emretti.”
47- Ebû Seleme b. Abdurrahman'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımı Aişe'ye : Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in'in mehri ne kadardı? diye sordum. Aişe : Onun zevcelerine (verdiği) mehri on iki ûkiyye ile bir neşen idi. Neş nedir bilir misin? dedi. Ben : Hayır, cevâbını verdim. Âişe: Yarım ûkiyyedir dedi. Bunların toplamı beşyüz dirhem eder.İşte Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in hanımlarına (verdiği) mehri budur dedi.
48- Ali şöyle demiştir: Fatıma -radıyallahu anha- ile evlenmiştim ve Ya Rasûlullah!: “Beni zifafa sok” dedim. Rasûlullah: “Fatıma’ya mehir olarak bir şeyler ver de öyle” buyurdu. “Yanımda ona verecek bir şey yoktur” dedim. “Sağlam zırhın nerededir?” buyurdu.
49- Abdullah (b. Mes’ud)’a; hiçbir mehir kararlaştırmadan bir kadınla evlenen fakat gerdeğe girmeden ölen bir adam hakkında fetva sordular. Abdullah dedi ki: “Sorun bakalım o kadına onda evlilik (hamilelik) belirtisi var mı?” dedi. Onlar da: “Ey Ebu Abdurrahman, onda böyle bir belirti göremedik” dediler. Bunun üzerine Abdullah: Kendi görüşümü söylüyorum doğruysa bu Allah’tandır.
50- “Nikâhın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır.”
51- Medine ve Hayber arasında üç gece kalarak, orada Safiye validemizle evlenip gerdeğe girdi.
52- Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bizim yanımızda kalacağı zaman (gecelerini bize) taksim etme hususunda hiçbirimizi diğerinden üstün tutmazdı. Hemen hemen hergün hepimizi (evlerini) toptan dolaşır ve Cim'a etmeksizin (hanımlarından) her kadına'da (ayrı ayrı) yaklaşırdı. (Bu hal) ta nöbet günü kendisinin olan kadına varıncaya kadar (böylece devam ederdi.) Artık onun yanında gecelerdi.
53- "Bir erkek ikinci bir evliliği bakire biriyle yaparsa onun, o bakirenin yanında yedi gün kalması sonra günlerini taksim etmesidir. İkinci evliliği dul bir kadınla yaparsa o dulun yanında üç gün süreyle kalması sonra da günlerini taksim etmesi sünnettendir."